Gunes
Seslendiren: Cemil Aksu
Örnek Cümle:
Çaxun aakag tibnu çi : Yagmurlu havada gunes cikmaz
Gelir durumu iyi olan, Maddi manevi iyi durumda olmak. Kötü durumları bertaraf etmiş olmak.
Marte abat ağadza: Adam maddi manevi iyi duruma gelmiş.
Yaşamak, hayati idame etmek, Xenduş: Varlık içinde yaşamak.
Abruş çelluş, Xenduş Çelluş: Yaşayamamak, Hayati idame ettirememek, Zor bir yaşam ile mücadele içinde olmak.
“Çelluş”, ya da “Çi” : Olumsuzluk eki olmaları ile beraber hayat içinde çelluş’ten ziyade Çi olumsuzluk eki olarak daha fazla kullanılır. Abril çi (Xendal çi) : Yaşamıyor. Gibi.
Abruş ve Xenduş kelime için de kullanım örekleri;
Marte betke or me desav u abretsav oç: Adam iyi bir gün görüpte yaşayamadı.
Xendas u dzidzağis oç: Yaşayipta gülmeyesin (Genel de Beddua olarak kullanılır )
Menenak abrevil çi: Yalnız yaşanmıyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yemek Cesidi
Yema yep abur şinoğes: Anne ne zaman abur yapacaksın
Kara lahana mısır unu kuyruk yağı ile yapılan bir yemek, Günümüzde bu yemeği sulu yaparak lahana çorbası diyenlerde vardır.
Kaynak: Yusuf Vayic
Tomurcuk, Kesilen ağacın meyvenin sebzenin ya da toprağa dikilen herhangi bir tohumun cana geldiğini gösteren, ileride filizleşecek olan ilk belirti.
Çaye ac piyadzuniİ = Çay tomurcuk vermeye başlamış. (Çay yeniden gelmeye başlamış.(Başlama belirtisi)
Çaye acteradza: Çay tomurcuklaşmaya başlamış.
Kaynak Yusuf Vayic
Öküz
Pagi açare tevoga = Kac okuz dovecek
-Açeroz: Yavru öküz
Govun horte açeroza; İneğin danası öküzcüktür. (Bu cümle ineğin danasının yavru öküz olduğunu söyler.)
Kaynak: Yusuf Vayic
Ezdirmek
Patlıcane aceretsu çure hana aman dabgadze anuş gelli: Patlıcani ezdir suyu çıkart öyle kavrulması lezzetli olur.
Cumle: Yusuf Vayiç
Büzüştürmek
Ornegin kağit, teneke gibi cisimleri ezerek büzüştürmek.
Tuğte acertsetser topoldetser ağav ta? = Kâğıdı büzüştürdün attın. Oldu mu?
Kaynak: Yusuf Vayic
Ezmek
Acera acera, çure hana = Ez ez suyunu cikar.
Aceroğ çim çue hanoğ çimğ = Ezmeyecegim, suyunu cikarmiyacagim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Ezilmek
Havun acervuşe desar ta = Tavuğun ezilmesini gördün mü?
Kaynak: Yusuf Vayic
Nazar
Açiç enoğ es maaşallah asa = Nazar edeceksin maaşallah de (Söyle)
Kaynak: Yusuf Vayic
Gözde oluşan arpacık.
Açvis açkeruk ağav: Gözüm göz nezlesi oldu.
Bal sağma aleti
Adiçe pe marğe getoğ uk : Uzunca yassı ve L biçiminde demir aleti getir bal sağacağız.
Tohumun toprakta can bulması, var olmak
Lilig (k) torğhetsi zate adnetsavoç = Domotes ektım hiç tutmadi (tohum çürük çıktı, vs. gibi, tutmadı)
Cümle : Yusuf Vayiç
Geçenlerde, geçtiğimiz günlerde,
Ado(r)ed aradz poxe yed devakta = Geçenlerde aldığımız borcu geri verdik mi?
Kaynak: Yusuf Vayic
Bunların
Âdots hokin elav: Bunların canı çıktı. (O an karşısında bulunanlara atfen söylenen cümledir.)
Ânots hokin elav: Onların canı çıktı. (O anda orada olmayanlar, ama eziyet çektiklerini bildiği kişilere atfen söylenen cümledir.)
Kaynak: Yusuf Vayic
Onu
Âdu hazgenim: Onu seviyorum. (O anda orada bulunan, kişi seviyorum)
Ânu hazgenim: Onu seviyorum. ( O anda orada bulunmayan, kişiyi seviyorum.)
Kaynak: Yusuf Vayic
Keçi
Has kişer hasanin adziye kâle çartad zuni = Bu gece hasanın keçilerini kurt doğramiş.
Kaynak: Yusuf Vayic
Sebze bahçesi
Adzukin hamim torxoğum = Sebze bahçesinde maydanoz ekeceğim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Param Parça
Gove barğniva engav aem paem ağav = Inek kayadan düştü param parça oldu.
Tuz
Mısır ambarı.
Eskiden “sarben” dediğimiz serender’in toprak üstü katı fare giremeyecek şekilde dört ayağı uygun yuvarlak taşlar üzerinde, alt ve dört bir etrafı kapalı olacak şekilde, üstü ise kapı girişi olan, o girişten içeri girilip çıkılıp mısır doldurulan bir çeşit mısır ambarı. Bu ambar eskiden çokça mısırı olan aileler serenderin altına bu mısır ambarını yaptırırlardı. Ambarın üst katını da serender “sarben” yapılır kullanılırdı. (Yusuf Vayic)
Tuzlu su
Yağin ağ tami ağçur aa varan list: Yağı tuzlama tuzlu su yap üstüne doldur. (Cümlede ki yağ kelimesi türkçedir.)
Cümle : Yusuf Vayiç
Eğe
Agâtsove tenage siya = Eğe ile bıçağı bilevle
Kaynak: Yusuf Vayic
O kadar
Üç kelime de ayni anlamda kullanılıyor. Ancak bu üç kelimede konuşulan konunun uzaklık yakınlık ya da içerde dışarı da ki durumlara göre bir vurgu olabilir diye düşünüyorum. (Yusuf Vayic)
Allayisa ağadigal elloğ ça ta = Yahu o kadar da olmayacak mı?
Oldu
As pansal ağav: Bu işte oldu
Mart ağa: Adam oldum.
Kaynak: Yusuf Yavic
Olmadi
İnçi ağavoç: Niye olmadı?
Kaynak:
Yusuf Vayic
Kurumuş ırmak
Pade ăğăzniva var aak: Odunu kuru ırmaktan aşağıya yaptık ( “var aak” derken, anlam olarak odunu kuru ırmaktan aşağı döke döke aşağıya doğru götürüldüğünü söylemek ister.) (Yusuf Vayic)
Yalvartmak
Dağin ağçetsene(l) mi mağka: Çocuğa yalvartma günahtır.
Ağçe(L)vuş: Yalvarilmak
İnç enoğes marte ağçe(l)vuşe haz gena: Ne yapacaksin adam yalvartmayı seviyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yalvarmak (Ağçik: Yalvaralım)
İmdadin Ağçetsi ağçetsi haz ağadsiz undaldevi = Babama yalvardim yalvardim sevdigime verdirdim.
Ağçoğum deyi ăman kidesta? : Yalvaracağım diye öyle mi biliyorsun? (Yalvaracağımı mı sanıyorsun?)
Kaynak: Yusuf Vayic
Kir
Levatsked korçelelov leva ağde ella: Çamaşırı birbirine sürterek yıka kiri çıksın.
Cümle : Yusuf Vayiç
Kirlenmek
Ornek Cümle:
Kezi ağdodigum: Seni kirlerim (Kir-letirim eki olmaksızın Hemşince’de söylenebiliyor, Kirletirim kelimesi karşiliği de “Ağdodetsenigum’ dur.
İndzi ağdodigum: Kendi kendime kirlenirim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kirli
Şad ağdodes: Çok kirlisin.
Kaynak: Yusuf Vayic
Değirmende tuz öğutüldükten sonra değirmen taşının dengesi ayarı, sentesi bozulmasın diye bir kilo gram kadar mısır öğütülürmüş, bu eyleme agesuk denir. (D. Ali Vayiç)
Döl
Govun ăğin pernetsoç: Inekte döl tutmadı (yani hamile kalmadığının vurgusu yapılıyor.)
Kaynak: Yusuf Vayic
Ayaz
Tsun kalu ağimes engav = Kar gelmeden ayaz düştü.
Isirgan otu
Ittus ertas mi ağinçniye xadzi gun = O yana gitme isirgan otlari isirir.
Kaynak: Yusuf Vayic
Döllendirmek
Gove açar mankuka ăğintsenuş bidi: Inek öküz arıyor döllendirmek lazım.
Kaynak: Yusuf Vayic
Döllenmek
Govun ăğinuşe ergu amis ağav: Ineğin döllendiği iki ay oldu.
Oğte amsu hedev dzenoğa: Yedi ay sonra doğuracak
Cümle : Yusuf Vayiç
Maşa
Sobalarda közü öne çekmek için kullanılan, ucu u gibi burkulmuş demirden alet.
Agişove koroğe kaşa = Maşa ile közü çek
Kaynak: Yusuf Vayic
Hey gidi, Ah gidi, Özlenen, özlemelik. Gibi.
Ağkad an oriye: Hey gidi o günler
Ağkade hozza ellir hana vağelçe: (Ağkade) Özlenen kişi burada olsaydı korkmazdım.
Ağkad mena an: Özlenen şey özlendiği ile kalsın.
Kaynak: Yusuf Vayic
Hayvan diskisi
Kumin ağpe erzevis peroğ uk = Ahırdaki inek diskisini (gubre olarak) bahceye serecegiz.
Not: Ağp, hayvan dışkıları için kullanılır, diğer, insan vs. dışkıları için kullanılmaz, (Bknz, K harfıne, Kaknuş)
Kaynak: Yusuf Vayic
Kardeş
Ağpar himi inç enik?: Kardeş şimdi ne yapalım?
Kardeşim ( Erkek )
Kelime : Harun Aksu
Seslendiren : Cemil Aksu
Ağparim himi inç enik? Kardeşim şimdi ne yapalım?
Pinar
Essevf lerine ağpornoron bağ çur xemuş w = Ah gidi (Essevf, derin özlem uyandıran kelime, Hemşincede uyumlu, Türkçe karşılığı tam uyum sağlamıyor) yaylalardaki pinarlardan soğuk su icilmesi.
Sığırların dışkılaması
Gove teranes ağpuşi gebav : İnek kapıda dışkılamaya başladı.
Cümle : Yusuf Vayiç
Diş
Tun im peynis agreniye hamretser = Sen benim ağzımda ki dişleri mi saydın! Argas tsavi gu = Dişim ağırıyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yendirmek
Ku dağin engiyetsi, im dağin ağtel devi: Senin çocuğa yardım ettim, benim çocuğu yendirdim.
Cümle : Yusuf Vayiç
Yenilmek
İm dağan indzi ağtest: Benim çocuk beni yendi.
Yenmek
Tsilame dağin ağtel çikartsa: Bir parça çocuğu yenemedim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Düzene koymak / Düzenlemek
İnce ya da kalın un (isteğe göre) öğütmesi için değirmen ayarını düzenlemek
Çağarske ağun teyi = Değirmeni düzene koydum.
Kaynak: Yusuf Vayic
Hayvanların aşırı yiyecek yediklerinde, patlayacak şekilde şişmeleri olayına “ağun tsav” denir.
Bu durumu önlemek için hayvanların kulaklarını hafif keserek kanatılır, bu inanişin tibbi yönünün olup olmadığını bilmem ama kulak kanatmanın hayvanlarda ölümü önlediğine inanilir. (ağun, kan- tsav, ağrı- türkçe de kelime karşılığı anlamları bu dur ancak ikisi bir arada yukarıda açıkladığım anlama gelir.) (Yusuf Vayic)
Kanatmak, Kanamak.
Teves ağunetsi: Elimi kanattim
Kaynak: Yusuf Vayic
Öğutmek
Çağtsutse lâzut ağoğ um = Değirmende misir oğutecegim.
Verimli ot & verimli otlak yeri
Goviyed dar ağut gonnatsadz dağ ardza = İnekleri götür verimli ot olan yerde otar (otlat).
Kaynak: Yusuf Vayic
Horoz
Aklare erand gança gu = Horoz güzel ötüyor
Horozcuk, yeni yetme horoz veya horoz pilici
Akler cute ter gançuşi gebav oç = Horozcuk daha ötmeye başlamadı.
Cümle : Yusuf Vayic
Çerçeve (Yusuf Vayic bunun Lazca’dan Hemsince’ye geçtiğini dusunuyor. Lazlar da “akuşka” yı çerçeve anlamında kullanıyorlar.
Maşmeki akuşkaniyet danes hede şarvetsav = Kestane çerçeveler evle uyum sağladı
De, da, daha
Âl kiç = Daha az,
Âl şad = Daha çok
Yes âl kukam: Ben de geliyorum
Tun âl aye: sen de gel
Hayvanlar için kışlık yiyecek stoku.
Tsemrantsu alaf megdağetserta?: Kışlık hayvan yiyeceği biriktirdin mi?
Kaynak: Yusuf Vayic
Iyi ki
Âli betke eger= Iyi ki geldin
Kaynak: Yusuf Vayic
Yahu
Allayisa nor gertas: Yahu nereye gidiyorsun?
Cümle : Yusuf Vayiç
Un
Dane hats me şağvuşi alur menats oç = Evde bir ekmeklik hamur yoğuracak un kalmadı.
Kaynak: Yusuf Vayic
Unluk
Türkçe’de odunluk vs. dediğimiz gibi, Türkçe’de unluk kullanılmazsa da Hemşince’de Türkçe unlugun karşılığı “alurdzun” diyoruz. (Yusuf Vayic) Simdi asimile gibi görünse de alurdzun kelimesi eskiden lüzumlu kullanılır bir kelime idi. Bir çeşit un konulan arı kara kovanı gibi ve benzeri kap.(Yusuf Vayic)
Alurdzunan ergu şe(r)ep alur pe şoğva pelit enik: un’luktan iki kepçe un getir yoğur yufka yapalım.
Için
Indzi anguç tiyer oç anu ama idban ağav = Beni dinlemedin onun için öyle oldu.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kap
Hatsed amane ti= Ekmeği kaba koy
Öyle / öyledir.
Ân pane ăman ağav: O iş öyle oldu
Kaynak: Yusuf Vayic
Sıkı, sağlam
Şabiked ambur perna engoğ a =Gömleği sıkı tut düşecek
Cümle : Yusuf Vayiç
Utangaç
Yes şad amçganim: Ben çok utangacım.
Utanmak
Yes zate amçe çim = Ben hiç utanmiyorum
Cümle : Yusuf Vayiç
Kaplatmak
Dağin banire amnetsutsi: Çocuğa peyniri kaplattırdım.
Kaplamak (kabın içine koymak)
Tsemrantsu dase kilo banir amnetsi: Kışlık on kilo peynir kapladım.
Aylık
Koni amtskan ergudages? = Kaç aylık hamilesin?
O
An vover? = O kim idi?= Görmediği ama evden gittiğini bildiği, kişi kimdir?
İna vov er? = O kimdi? = Gördüğü ama tanımadığı, kişi kimdir?
İna vov a? = O kimdir? = Şu anda, şimdi gördüğüm, kişi kimdir?
Kaynak: Yusuf Vayic
Odur
İna an a: O odur = ( O kişi dedeğimiz kişidir gibi.)
An ina a: O odur = (Aynı anlamda değişik ifade) (Ali hoca- hoca Ali. Gibi.)
Kaynak: Yusuf Vayic
O bunu yemedi
Seslendiren : Cemil Aksu
O gelmek istiyor
Seslendiren : Cemil Aksu
Kelime : Harun Aksu
O gelmek istemiyor
Seslendiren : Cemil Aksu
Kelime : Harun Aksu
O yarın balık yemeyecek
Seslendiren : Cemil Aksu
O, adamları öldürdü
Seslendiren : Cemil Aksu
O koşmaz
Seslendiren : Cemil Aksu
O koşar
Seslendiren : Cemil Aksu
O yerde uzanıyor
Seslendiren : Cemil Aksu
Kelime : Harun Aksu
O balık yedi
Seslendiren : Cemil Aksu
Kelime : Harun Aksu
O balık yemedi
Seslendiren : Cemil Aksu
Yetişkin, olgun, işin ehli.
Ananc hars piyoğes emmen pan kidana: Olgun gelin getireceksin her işi bilsin.
Kaynak: Yusuf Vayic
Tatsiz / Tuzsuz
Lobiyas şad anbaga = Fasuliye çok tatsizdır.
Cümle : Yusuf Vayiç
Garip
Ander menas = Garip kalasın.
Ader u betemal menas = Garip öksüz kalasın
Sonra
Andi hedev inc enoguk = Ondan sonra ne yapacagiz
Ondan, Oradan, Bulunulan yer
Ândi hedev inç ağav: Ondan sonra ne oldu.
Ândi kenats: Oradan (Bulunduğu yer) gitti.
Kaynak: Yusuf Vayic
Beddua, Beddua etmek
Aspadzkezi xendastna oç = Allah seni yaşatmasın.
Im anenskes cedit negepçi: Benim bedduam boynuna yapişsin.
Kaynak: Yusuf Vayic
O idi / Onlar
İna an er: O o idi.
Cermag şabik hakadz dağan aner: Beyaz gömlek giyen çocuk o idi.
Aner nor kenatsin? Onlar nereye gitti?
Kaynak: Yusuf Vayic
Onlar
Aner voveni? = Onlar kim idi? (Kimlerdi) (Görmediği ama evden gittiklerini bildiği kişiler kimlerdi)
İner voveni? = Onlar kim idi. (Gördüğü ancak tanımadığı evden giden kişiler kimlerdi.)
Âder al kenatsinoç = Onlar da gitmedi. (Komşu evde bulunmalarından dolayı komşuyu rahatsız ettikleri düşünülerekten gıyabında söylenen cümledir.)
Kaynak: Yusuf Vayic
Onlar kurt vurdular
Seslendiren : Cemil Aksu
Laf anlamaz, Uyumsuz, Geçimsiz, Huysuz
Yusufe angabat inçimena: Yusuf laf anlamaz huysuz vs. bir şeydir.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kamara Ağacı
Kêzi anguatsan gahğ gutskim = Seni kamara ağacından asarım
Angua, Eski tahta evlerde, çatı ve tavanın sağlam tutmasını sağlayan, ortalama 20 cm kare ve daha kalın olabilen kalas ağaç, bir çeşit şimdiki beton evlerin kirişi diyebiliriz. (Yusuf Vayic)
Kulak
Seslendiren : Yusuf Vayiç
Kulak, onguç olarak ta telaffuz ediliyor.
Angucet imanal çi ta? = Kulağın duymuyor mu?
Angucet kimana ta? = Kulağın duyuyor mu?
Dinlemek
Yes kezi anguç teni gum = Ben seni dinliyorum
Tuzsuz
Lobiyas anliya = Fasuliye tutsuzdur.
Anli yim = tuzsuzum. Anli çim = tuzsuz değilim
Anli yes = tuzsuzsın. Anli çes = tuzsuz değilsin
Anli ya = tuzsuzdur. Anli ça = tuzsuz değil
Anli yik = tuzsuzuz. Anli ik = tuzsuz değiliz
Anli yek = tuzsuzsunuz Anli çek = tuzsuz değilsiniz
Anli yin = tuzsuzdurlar Anli çin = tuzsuz değiller
Zamansız. Onoğt olarak ta telaffuz ediliyor.
Gove anoğt dzenetsav = Inek zamansiz (zamanı gelmeden) doğurdu.
Kaynak: Yusuf Vayiç
Geçmek / Sönmek/ Dönmek
Aye antsi = Gel geç inçi
Ansnim = Niye geçeyim
Ansti = Geç
Ansnimi = Geçme
Giyage antsu âman ertak: Ateşi sondur öyle gidelim
Dzarit polore danum ansni mi: Ağacın etrafında dönme
Kaynak: Yusuf Vayic
Bıçaksız (ontenak olarak da telaffuz edilir.)
Bıçakla kesilmeyen hayvan kurban vs. için, bıçakla kesilmeden hayvanın kani akmadan yenilmez, dolayısı ile bu anlamda bıçaksız gitmesin denilir. (Yusuf Vayic)
Ontenak ertaoç cide gedretsek: Bıçaksız gitmesin boynunu kesin.
Antenak mise udvilçi: Bıçaksız et yenmez.
Geçmış
Ad paned antsadz pana = O iş geçmış iştir
Ansnelu pane enuş bidi: = Geçmeden işi yapmak lazım.
Tsooge ansnelu pane şina = Oğle geçmeden işi yap
Geçirmek / Söndürmek
Tere asağin dzagnitus nen antsenoğ um = Ipi iğnenin deliğinden geçireceğim
-Giyage antsu = Ateşı söndür.
-Antsenoğ um = Söndüreceğim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yağmurun duraklaması ontsduş olarak da telaffuz edilir.
Çağes antsodets = Yamur durakladı (geçici olarak yağmurun yağmaması ya da yağmur yağmamak üzere yağmurun kesmesi)
Kaynak: Yusuf Vayic
Isim (Onun olarak ta telaffuz edilir)
Tun um dağa es anuned inçin a = Sen kimin çocuğusun adın nedır.
Anunniyet inçin a = Isimleriniz nedir?
Leziz, lezzetli, hoş, güzel
Lobiyas şad anuş ağadz a = Fasuliye çok (güzel, hoş, vs) leziz olmuş.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yağ, sıvı ve katı yağlar
Abure inçov anuşetser? = Karalâhana yemeğini ne ile terbiye ettin ? “Anuşelikove = Kuyruk yağı ile”
Anuşekik, eskiler de köylerde yapılan yemeklere genelde kuyruk yağı kullanılırdı, bu anlamda anuşelik, kuyruk yağı olarak adlandırılırdı, ama sanıyorum ki, Anuşelik yemekleri terbiye yaparken, terbiyelerde kullanılan sıvı ve katı yağ vs. malzemelere verilen isim olsa gerek. Cünkü şimdilerde yemekler sıvı ve katı gibi değişik yağlarla terbiye ediliyor. O zamanlar genelde yemeklere kuyruk yağı kullanılırdı. (Yusuf Vayic)
Tadlandırmak, onuşuş olarak ta telaffuz edilir, yemekleri terbiye yapmak.
Yemeklere kullanılan kuyruk yağı, tereyağı vs. tatlandırma işine anuşuş denir.
Lobiyad anuşetser ta? = Fasuliyeyi tadlandırdın mı?
Kaynak: Yusuf Vayic
Akılsız, onxerk olarak da telaffuz ediliyor.
Tun anxerk es = sen akılsızsın
Küçük kulak, kulakçik
Angecutet kaşoğum: Kulakçığını çekeceğim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kulak
Angucet medza xelok kimanas: Kulağın büyüktür hemen duyuyorsun.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kütük sobaya tek atımlık sığabilen kütük.
Antulagniye çarta = Kütükleri doğra.
El & Elindeki
Hemşin’ce yazılı dil olmadığı için konuşurken el yerine kol, kol yerine el gibi kelimeler kullanıyoruz diye düşünüyorum. Örneğin, birine “elinde ki nedir? Derken, “apunet inçina” deriz. Eline al git derken, “aped ar kena” deriz. Bu nedenle “ap ya da apun” eldir diye düşünüyorum. (Yusuf Vayic)
“Dağan teve godrest” derken, çocuk elini değil kolunu kırmış oluyor. Nadiren de olsa “tevined inçina” deriz ancak burada bana göre doğru cümle kurulmamış oluyor. Bu konuyu teknik olarak irdelemek gerekir. (Yusuf Vayic)
Taze soğan
Aparcuğe banirove şad anuş gelli: Taze soğan peynir ile çok leziz oluyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Gürgen çibanı
Kav, bu gürgen çibanından yaptıkları çöplerle uygun taşa seri şekilde sürtmek şekli ile ateş kıvılcımı oluşturarak ateş yakarlardı. Bu işleme kav denir. (Ali Vayiç
Güneşlenmek, güneşte ısınmak, güneşe kendini vermek
Erek erand arag şoğ aak has or erginkes meraloda: Dün güzel güneşlendik, bu gün hava bulutludur.
Kaynak: Yusuf Vayic
Once
Aranç tun kala edevants yes kukam = Once sen yürü arkadan ben gelirim.
Bu kelimenin türkçe karşılığı “önce çıkarmak” olsa da, Hemşince’de kazak ya da yün çorabın ilk oluşumunu oluşturduğuna vurgu yapar.
Kurba araç hanigum: Corap örmeye başlıyorum. (corabin temelini oluşturduğunu söylüyor) (Yusuf Vayic)
Sensiz
Arandz kezi erta çim = Sensiz gitmem.
Arandz indzi ertami: Bensiz gitme.
Arandz kelimesi tek başına (on”suz” sen”siz” gibi anlam taşıması için önüne bir kelime gelir o gelen kelimeye göre olumsuz anlam taşır.) (Yusuf Vayic)
Ön / Öntaraf
Arçetes (arçeves) ansni mi = Önüme geçme
Kaynak: Yusuf Vayic
Gürgenlık (kayın) genelde gürgen ağaçlarının çoğunluk olduğu yer, bölge.
Has dayi ormancike arcudan pad enuşi toğuçin: bu sene ormancılar gürgenlikten odun yaptırmıyorlar.
Kaynak: Yusuf Vayic
Tarlaya giderim
Seslendiren : Cemil Aksu
Tarlaya giderim
Seslendiren : Cemil Aksu
Tarlaya gidecek misin ?
Seslendiren : Cemil Aksu
Tarlaya gideceğim
Seslendiren : Cemil Aksu
Kelime : Harun Aksu
Tarlaya gittin
Seslendiren : Cemil Aksu
Tarlaya gittim
Seslendiren: Cemil Aksu
Gözyaşı, ardekuts olarak ta telaffuz edilir.
Lalov lalov ardetsuked tsokmetsav = Ağlaya ağlaya gözyaşın kurudu
Kaynak: Yusuf Vayic
Göz yaşarmak
Soğ çartele açvis ardetsveyetsav: Soğan doğrarken gözüm yaşardı.
Otlatmak
Goviye dar ardza = Inekleri götür otlat.
Otlamak
Govu bes ardzimi: Inek gibi otlama
Kaynak: Yusuf Vayic
Hafif meyilli yatık yol, yamaç gibi yer
Im dade arengoğnine kuka= Benim babam yatıklı yoldan (yerden) geliyor.
Dişsiz, dişleri dökülmüş.
Marte halivortsadza argetap ağadza: Adam yaşlanmış dişsiz kalmış.
Cümle : Yusuf Vayiç
Ayrı kalmak
Tsunes eyev menatsak ari ari = Kar geldi (yağdı) ayrı kaldık
Kaynak: Yusuf Vayic
Dirsek
Seslendiren : Yusuf Vayiç
Armug es şepetsutsi, şad tsavi gu = Dirseğımı vurdum, çok ağırıyor.
Koyun gübresi ve toprak sürükleme aleti.
Geniş ve 1.5-2 metre uzunluğunda tahtanın her iki yanına delik açarak ip bağlanır. Tahtanın ortasından yukarı doğru sap çakılır. Sap sağlam olsun diye yan çalmalarla desteklenir. Bir kişi ayağı ile tahtayı gübrenin yada toprağın olduğu yere bastırarak önde iki kişi de iplerden çekerek gübre veya toprağı aşağı doğru sürükleyerek bir noktada toplanır. Bu işlemi yapan alete “arnad” diyoruz. (Yusuf Vayic)
Yaylalarda gübre bu alet ile toplanırdı. Ayrıca yeni ev yapılacak yerin tabanda ki kazılan toprak da bu alet ile evin ocağı dışına taşınırdı. (Yusuf Vayic)
Almak
Ari = Aldım / Ari oç: Almadım
Dziyapnan xendzor ari = Carşıdan elma aldım.
Kaynak: Yusuf Vayic
Dağınık, düzensiz
Ağçxener dunes artaxanan eladza inçi şidgeçek? Kızlar ev (alt üst olmuş, dağınıktır gibi.) dağınık olmuş niye düzeltmediniz?
Kaynak: Yusuf Vayic
Mısır doldurulan kap.
Pesokadz lazute dar artune list: “Koçanından ayıklanmış mısır tanelerini” götür mısır kabına doldur.
Kaynak: Yusuf Vayic
Kanal, kanalet
Çağun erzevarsiva çure ertaoç deyi arun şinetsi: Yağmurda bahçeye su gitmesin diye kanalet yaptım.
Kaynak: Yusuf Vayic
Bu da
Âsâ kuka âsâ gerta = Bu da gelir bu da gider.
Cumle: Yusuf Vayic
Iğne
Asaxe pe gar enoğum = İğneyi getır dikiş yapacağim.
Asax taldevuş gertam = İğne (aşı) yaptırmaya gidiyorum.
Asax a = İğnedir. Asax ça = İğne değil Asax in = İğnedirler. Asax çin = İğne değilller Asax eni = İğne idiler. Asax çeni = İğne değillerdi.
Kaynak: Yusuf Vayic
Bu sefer
Adoret kenatsioç ascampi ertuş bidi: Geçenlerde gitmedim bu sefer gitmek lazım.
Cümle : Yusuf Vayiç
Bunlar
Âser al kenatsinoç: Bunlarda gitmedi. (Kendi evlerinde bulunanlardan duyduğu rahatsızlık vurgusu yapan cümledir.)
İser al kenatsinoç: Bunlarda gitmedi (Kendi evlerinde bulunanlardan duyduğu rahatsızlık vurgusunu gıyabında yapan cümledir.)
Cümle : Yusuf Vayiç
Söyletmek
Yes ta yesim anu asetsenel gudam: Ben de ben isen ona söyletirim.
Cümle : Yusuf Vayiç
Bunların
Asots hokin elav = Bunların canı çıktı.
Kaynak: Yusuf Vayic
Allah
Aspadz kezi xendasna = Allah seni yaşatsın
Kaynak: Yusuf Vayic
Yildız
Erginkin şad astağk go = Gökte çok yıldız var
Astağk im = yıldızım. Astağk çim = yıldız değilim
Astağk es = yıldızsin. Astağk çes =yıldız değilsin
Astağk a = yıldızdır. Astağk ça = yıldız değil
Astağk ik = yıldızız. Astağk çik = yıldız değiliz
Astağk ek = yıldızsınız. Astağk çek = yıldız değilsiniz
Astağk in = yıldızdırlar. Astağk çin = yıldız değiller
Buradan
Âsti (İsti) kenatsin: Buradan gittiler.
Kaynak: Yusuf Vayic
Beri / beri taraf
Entiyan astisitus aye = Karşıdan beriye gel
Kaynak: Yusuf Vayic
Buna
Âsu madağ ellim: Buna kurban olayım.
Kaynak: Yusuf Vayic
Söylemek
Asa = Söyle.
Ase mi: Söyleme
Kêzi inçi me asuş kuzim = Sana bir şey söylemek istiyorum.
Yes gasim yes kimanam: Ben söylüyorum ben duyuyorum.
Dünya
Aşxares aviyetsin = Dünyayı bozudular.
Kaynak: Yusuf Vayic
Iğnelenmek
Teves asxenderi gu = Elim iğneleniyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Sandalye
Atore pe nestoğ um = Sandaliyeyi getir oturacağim
Oradan
Âtti (İtti) kena: Oradan git.
Kaynak: Yusuf Vayic
Yanmak
Âs aşxeyis şad ăetsa: Bu dünyada çok yandım. (Yanmaktan yakmak kelimesine geçerken Hemşince’de yanmak koluş olarak, nedenini bilemediğim şekilde A ile başlayan kelime K ile başlamış oluyor,
Kaynak: Yusuf Vayic
Esirgettirmek
Kimna inçik avağaçim orti: Senden bir şey esirgemiyorum oğul.
Kaynak: Yusuf Vayic
Esirgemek
İm ike indzma avağagu= Benim olan seyi benden esirgiyor.
Kaynak: Yusuf Vayic
Çok eski zaman (tarih de denilebilir)
Dağaker avale inç ağadza kidek ta = Çocuklar eskiden ne olmuş biliyor musunuz ?
Asa babi kidanak = Söyle (anlat) dede bilelim.
Kaynak: Yusuf Vayic
Inandirmak
Yes anu avdatsenigum: Ben ona inandırırım
Kaynak: Yusuf Vayic
Inanmak
Yes kêzi zate avda çim = Ben sana hiç inanmiyorum.
Emmen xabri avda mi = Her söze inanma,
Kêzi avda gum = Sana inaniyorum
Kaynak: Yusuf Vayic
Süpürge
Avele aptar dunes avila: Süpürgeyi eline al evi süpür.
Kaynak: Yusuf Vayic
Süpürtmek
Dağin tervike avelel devi: Socuğa kapıları süpürttürdüm.
Kaynak: Yusuf Vayic
Fazla / fazlalık
Şad avelli kenatser = Çok fazla gittin.
Çöp, artık, süpürülerek yığılan çöp.
Avelutsket vegal: Çöpü kaldır.
Süpürmek
Emmen dağ erandme aviletsi: Her yeri güzelce süpürdüm.
Kaynak: Yusuf Vayic
Bozmak / Bozulmak
Şad averes = Çok bozuksun (kötüsün)
Inçi me asoğ um aviyoğ es = Bir şey diyeceğim bozulacaksın.
Kaynak: Yusuf Vayic
Bozdurmak
Dağin apnan pane ar çana aviyetseneldevoğes: Çocuğun elinden işi al yoksa bozduracaksın.
Kaynak: Yusuf Vayic
Gel
Aye aye modes poba = Gel gel yanıma var.
Özgürlük
Cincuğket azat aa = Kuşu özgür bırak
Azadutin, farklı dillerde de özgürlük anlamı taşıdığını biliyorum. Ancak 1979 Temmuz ayında 90 yaşını aşkın vefat eden babaannem, çok nadir türkçe bilmesine ve özgürlüklerden haberdar olmamasına rağmen, kışın tuzaklarla kuş tuttuğumuz da bize “cincuğket azat aek mağka (Kuşu özgür bırakın, günahtır) diyordu. Bu nedenle bu kelimeyi Hemşince olarak yazdım. (Yusuf Vayic)